Lise sonrası bir rüya gibi başlayan üniversite hayatı henüz ilk yılında hüsrana dönüşebiliyor. Sonrasında toparlanma zor olabiliyor. O yüzden üniversiteye başlarken bu tavsiyelere kulak vermenizde fayda var. İlk adımları daha iyi ve daha sağlam atarsanız eğer daha başarılı olabilirsiniz.
1- TÜM DERSLERİ CİDDİYE ALIN
Zorunlu dersler ilgi alanınıza girmese bile ciddiye alın. Programda olması sizin gelişiminize katkı yapmak içindir. (öyledir umarım) Yabancı dil, kodlama, bilgisayar, matematik, istatistik, felsefe vb. dersler ister sayısal ister sözel olsun programda varsa kıymetini bilin. Dersleri ciddiye almadığınızda ya da önem vermediğinizde bütlere kalmak ya da dersi alttan almak zorunda kalabilirsiniz ki yaşam kalitenize ve hayat planlarınıza ne kadar engel olabileceğini tahmin edemeyebilirsiniz. Deneme yanılma en öğretici eğitim yöntemlerinden biri olsa da bazı konularda yaşamadan öğrenmeyi de öğrenin. Bu konu da onlardan biri. Sonuçta gerekli olsun ya da olmasın mezun olmanız için o derslerden geçmeniz hatta hedefleriniz büyük ise iyi notlar almanız gerekli.
2- DERSLERİ TAKİP EDİN
Bir çok dersi kitaplardan ya da notlardan geçme şansınız olacak elbette. Lakin bazı hocaların dersi takip ettirme metotları vardır ki çok can alıcıdır. Kimi zaman doğaçlama kimi zaman kasıtlı olarak derste kitapta olmayan konuları işler ki sınavda banko sorulardandır. Siz ne kadar çalışırsanız çalışın eğer o soruları bilmiyorsanız sonu hüsranla biten bir sınav olabilir sizin için.
3- BAŞARILI ÖĞRENCİLERLE VE ÜST SINIFLARLA İLETİŞİMİNİZ İYİ OLSUN
Sınıfınızda gerek dersi takip etmesi ile gerekse not tutması ile meşhur olan/olacak arkadaşlarınız olacak sadece sınav zamanları değil diğer zamanlarda da ilgi alakayı kesmeyin ki sınav zamanı yüzünüz olsun not istemeye, soru sormaya ya da can alıcı soruların cevaplarını öğrenmeye. Üst sınıflar sizin geçeceğiniz yollardan geçmiş olan arkadaşlarınız. Dolayısı ile gerek ders gerekse hoca ile ilgili verecekleri tüyolar sizler için hayati öneme sahip. Hiç hocayı tanıyan ile tanımayan bir olur mu !
4- SORULAR HEP ÇALIŞMADIĞINIZ YERDEN GELECEK, TÜM KONULARA ÇALIŞIN
Unutmayın çalışmadığınız konu ve kaynak var ise muhtemelen soru da oradan gelecektir. Bu durum çalışmayan ya da az çalışan öğrenci yasası gibi bir şey üniversitelerde. O yüzden siz siz olun her konuya çalışın.
5- HOCALAR İLE İYİ GEÇİNMEYE ÇALIŞIN
Dersin hocası ile takışmaya gerek yok. Hoca adil olsa bile sorun çıkartan, problem olan öğrencilere olumlu kanaatlerini kullanma konusunda tereddüt yaşayacaktır. Çoğu hoca olayları kişiselleştirmez (kişiselleştirmemeli zaten) o sebepten yaşanılabilecek olumsuz durum ve olayları dönem ya da üniversite hayatı boyunca devam ettirmeniz size boşuna yük olur. Hem aklınıza hem gönlünüze yazık. Hakaret olmadıktan ve üslup yerinde olduktan sonra hocalar halden anlayan insanlardır (öyle olmalıdır). Lakin dersin adaletini zedeleyecek talep ve istekleri halden anlamamak olarak düşünmeyin sakın. Çok özel durum ve meseleleri dikkate almayacak hoca yoktur diye düşünüyorum, dersi geçmek ya da girmediği sınavlara sonradan girmek için üretilen bahanelere hocaların gönlünün tok olduğunu bilirseniz eğer iyi olur sizin için.
SONUÇ OLARAK…
Birey olmanın, görev ve sorumluluklarınızı yerine getirmenin hayata atılmadan önceki en önemli adımı üniversite hayatı, o sebepten işinizi gören değil işini iyi bilen hocalara ve öğrencilere ihtiyacımız var. Hocalar samimi ve içten olabilir ama asla arkadaşlarınız da değildir. Hem hoca hem öğrenciler açısından bu denge iyi kurulmalıdır. Benzer görüş, inanç, kimlik, duruş sergilediğini düşündüğünüz hocaları iyi, diğerlerini kötü olarak yaftalamak ne yazık ki son yıllarda çok belirgin hale geldi, lakin üniversite böyle bir yer değil. Farklı kimlik, kişilik, karakter özelliklerine sahip insanların bilgi birikimlerini ortaya koyduğu, daha ileri, daha güzel, daha mutlu, daha iyi bir dünya hayali kuran insanların buluşma noktası üniversiteler. Her hocadan muhakkak öğreneceğiniz bir şeyler vardır, her hocanın sizden farklı bir deneyimi olduğu gibi neyin yapılmaması gerektiğini öğrenmek bile bir öğrenmedir sonuçta. Ne hocaları, ne öğrencileri kimlikleri ile kişilikleri ile ayrıştırmayın, ayrılmayın birbirinizden. Sonuçta hepimiz insanız…